Haber Kaynağı: Florida Türk Gazetesi
Tarih: 03 Ocak 2018
ŞUNU hatırlatmakta yarar var, eğer bir kişi kitap yazarına (daha doğrusu Cumhuriyet’i savunan yazara) bir “Eleştiri”yi… Bir “Çatışma”yı… Ve bir “Değer verme”yi gereksiz hareketlerle ön plana çıkaracak olursa, bunu yapmamasını önermek en doğrusu olur. Çünkü konuya bu eleştiri mahiyetinde yaklaşımlarla girilecekse eğer, cahilliğin desteğiyle bir “Kendini Bulma Sanatı”na eş olarak, bilgesizliğini de gözler önüne sermiş olur. Nasıl mı?.. Anlatalım…
BAZI KİTAP YAZARINA ELEŞTİRİ GETİRMEK ÇOK KOLAY… AMA İÇİNE GİRDİĞİNİZDE SAYFALARDA KAYBOLACAĞINIZI ŞİMDİDEN GÖRÜR GİBİYİM… Kitap yazarını eleştirmek gayet kolaydır. Ama o kişiye “Madem beni eleştiriyorsun, o halde sen de bir kitap yaz da görelim ve okuyalım seni” deseler, inanın bir satır dahi yazamaz. Çünkü kitap yazarlığı o kadar kolay iş değildir. Tam bir beyin jimnastiğidir. Kitaba başladığınız ilk satır dahi, yüzlerce sayfanın gidişatına yön verecek kadar önemlidir. Sayfanın ortalarında veya kitabın ortalarında yazacağınız bir fikir savaşı başlangıca ters giderse, kitabın bütün gidişatını değiştirmek zorunda kalırsınız. Onun için kitap yazmak her adamın yiyeceği nane değildir. Daha doğrusu kitap yazmak, beyin ister. Mücadele ister. Siyasi birikim ister. Güncel olayları analiz etme becerisi ister. Hatta ve hatta gündemi takip ederek yarına olan bakış açısını gündeme alma becerisi ister. Ve tabii ki okuyucuyu peşinden sürüklemek ister. Bunlar kolay işler değildir. Kolay olmayan bu işi bugün Bilge fazlasıyla yerinde getiriyor. Yarın da getirecektir.
BİLGE’NİN BİRİKİMİNİ GÖRMEK İSTİYORSANIZ, KİTAPLARINI OKUYACAKSINIZ Kİ, BEYİN JİMNASTİĞİNİN NASIL GELİŞTİĞİNİ GÖREBİLESİNİZ… YOKSA SADECE KİTABI İMZALATMAKLA İŞ TAMAMLANMIYOR… Şu günlerde kitap fuarları fazlasıyla dolup taşıyor. Hele ki son günlerdeki gelişmeler hem yazarları heyecanlandırmakta… Hem de okuyucunun yazarlarla buluşarak soru ve cevap alabilme şansları çoğalmakta. Bu açıdan mevzuya girildiğinde yazarların okuyucularına ulaşabilmek için onları gündemdeki konularla harmanlayarak ortaya bir eser çıkarmaları nasıl ki heyecanlı bir çalışma ise… O heyecan aynı şekilde bir kitaba dönüşerek tekrar okuyucuya eksiksiz ve noksansız olarak dönmüş oluyor. Yani Bilge’nin birikimi, sadece gündemi kovalayarak… Siyasi gelişmeleri bir kalıba oturtarak… Dış ve iç etkenlerin olumlu ve olumsuz yanlarını bütünleştirerek bir kitapta toplamasını “Mucize” olarak adlandıramayız… Bu mucize hayat bilgisi ve hayatın tam dibini yaşamakla kitapta vücut bulmaktadır. İşte bunun adına yazar derler. Yani kitap yazarı… Her kitap yazarının mahareti Türkiye’deki gelişmelerin meydana getirdiği ve okuyucuya nasıl ve ne şekilde etkileyeceği düşünülür ve kalem, ilk sayfanın ilk satırında “Onlarca sayfalık bir kitabın” içinde vücut bulur. İşte burada ilk akla gelen o yazarın kim olduğu?.. Nasıl ve neye göre yazdığı?.. Hayatın içtenliğini kitapta bizlere nasıl yansıttığını görebilmemiz için, o kitabı okumaktan başka çaremizin olmadığını düşünmeliyiz –Ki, hayatı daha yakından tanıyabilelim.– Çünkü kitap yazarları, bizlere hem hayatı öğretmekte… Hem de hayatın ileride karşımıza çıkarabileceği olumlu veya olumsuzlukları bir roman haline getirmektedir. İşte Bilge’nin özel ve güzel düşünceleri… O’nun karakteristik özelliğinin olumlu satırlarını da yazdığı kitapta görebilmemiz mümkün…
BİR KİTAP YAZARINI NASIL GÖRMEK İSTEDİĞİMİZ DEĞİL… ONU DAHA YAKINDAN TANIMAK İÇİN YAPTIĞI DEĞERLİ YAPITLARINI OKUMAKLA GÖREBİLMEYİ AMAÇ EDİNMELİYİZ… Bilge her zaman sağlam ve dürüst adımlarla yoluna devam etmekte. Hayatın inişli yokuşlu çıkışlarında karşımıza çıkabilecek olumsuzlukları engin bilgeliğiyle bize tek tek – tane tane anlatmakta… Ayrıca bizlere, gelişen gündemi içeriğine alan… Romansı hale getiren… Okumayı eğlenceye dönüştüren (veya düşündüren) Bilge’nin birikimini görmek için de kahin olmaya gerek yok. Onun sohbetlerini… Yaptığı yurt gezilerindeki gündemi kovalama çabalarını… Sosyal paylaşımlarda bile okuyucularıyla buluşma noktalarını çok iyi yönettiğini… Kitaplarındaki bilgeliğinin güzelliğini… Ciddi ve samimi tartışmalarını görmek için de kahin olmaya gerek yok. Çünkü okuyucusuna her şeyi anlatabilmek… Bunu anlatırken de sıkıcılıktan uzak tutarak eğlenceli romansı tarzda yazın sanatını bilgeliğiyle birleştiren Bilge’nin yazarlığını görebilmek, onu görmekle eş anlam taşımaktadır. Kısaca kitap yazarlığıyla düşünce eylemlerini kitap yazma sanatına harika düşünceleriyle noktasını koyan Bilge’ye karşı bilgelik yapmak, tam manasıyla fiyaskoyla sonuçlanır. Çünkü halkla bütünleşen yazarları eleştirmek pek kolay değildir. Daha doğrusu hayatımıza bugünü ve yarını tam anlamıyla anlatan ve Cumhuriyet Türkiyesi’nin muazzam çabalarını paylaşımlarıyla bizlere ulaştıran… Atatürk Türkiyesi’nin içler acısı halini her zaman çağdaşlaşma tarihiyle kurtulacağına yürekten inanan Bilge’nin düşünceleri, Cumhuriyetçi karakterinde vücut bulmaktadır. Yıllar öncesinden start aldığı bu çalışmalarında başarıdan başarıya koşacağını, kurulan her kitap fuarında kendisini görmekle kanıtlayan kişidir… Bu da birikim demektir..