Yol Güzelse Yoldaşındandır!

Kalabalığız…hem de çok kalabalık. Her şey üstümüze üstüme geliyor. Bilgiler, binalar, trafik, insanlar, olumsuz haberler… Delirecek gibi oluyoruz, değil mi?

Bunlara karşı gösterdiğimiz reaksiyonları dönüştürmeye hangisinden başlayacağız? Tepki vermemek değil, tepkimizi bilince çıkartarak vermek ve o tepkimizin/davranışımızın ardında durabilmek için dönüşebilmek. O zaman bunları ikiye ayırarak şöyle bir durup bakalım. Benim dışımda olanlar benim kontrol edebileceğim şeyler mi, değil mi? Örneğin bilgileri seçelim. Diğerlerini duymayabilirim, görmeyebilirim…ama bilgi konusunda dayanıksızım. Yaşadıkça öğrenmek isterim (Benim için öyle). Öğrenme kontrolü de bende!

Şimdi otobanda olduğunuzu ve karşıdan bilgilerle dolu bir kamyon geldiğini düşünün. Binlerce ağırlıkta bilgilerle gelen bir kamyon ve siz neyi seçeceğinizi bilmiyorsunuz. Hayatı böyle görüyorum. (Eğer erken ölürsem tek derdimin bunları öğrenmeden gitmenin üzüntüsü olacaktır.) Birçok defa dünyaya (!) yeniden gelsem dahi sanırım bunların hepsini öğrenip içselleştirmiş olmam mümkün olmaz.

Konuyu nereye mi bağlayacağım? Yol arkadaşlığına, koçluğa.

Şuraya: Yüzlerce bilgi….bilgiyi anlatan kişiler…bunların acemisi, alaylısı, profesörü, uzmanı. Kısaca seçtiğiniz bilgiyi nasıl ve kimlerden en doğrusunu öğreneceğinizin detayları…detaya girdikçe kaos büyüyor. İsterseniz buradan viraj dönelim. Kendi yolunuzu nasıl alacağınızı biliyorsanız sorun yok. Nasıl sorusuna cevabınız hazırsa, siz kendinizin koçluk eğitimi almadan, eğitim koçu, yaşam koçu, çocuğunuza öğrenci koçu, eşinize ilişki koçu olarak ve koçluk yaparak kendi ve diğerlerinin hayat koçu olmaya adaysınız demektir. Adaysınız diyorum. Çünkü nasıl sorusuna doğru ilerleyen birey yapma ve öğrendikleri hayat pratiği içinde deneyimlemeyi istiyor demektir. Şimdi buradan iz sürelim.

Bilgi nereden nasıl gelirse gelsin, sizin bilgiyi almaya ve araştırmaya yönelten bir soru sormuş olmanız lazım. NASIL? Yaparım, NASIL? Öğrenirim? Bu soru koçluk alanının temel sorusudur. Neden, niçin soruları sadece sebep-sonuç ilişkisi kurdururken, olayı/sorunu bir mantık çerçevesinde anlamlı kılar ama o sorundan çıkarmaz. Amacımız çözüme doğru köprü yapan NASIL sorusuyla sizi zorluktan çıkmaktır. Buna “Çözüme doğru eylemde bulunma” denilebilir. O zaman derdin olduğu yerde derman da vardır. Ve biliyoruz ki yaralar ışık almak için açılır. Bu konuda hem fikirsek devam edelim.

Bir sürü sorularla karşılaşıyorum.

-Yaşam koçluğu konusunda hangi adımları izlemeliyim?
-Eğitim koçu, Öğrenci Koçu, Hayat Koçu, Yönetici koçu, Doğum Koçu, Yazar Koçu, İlişki Koçu. Hangisi para kazandırır, karizma yapar vb. gibi.
-Dört soru soran nasıl koç olabiliyor?
-Bu soruları kapsayan hangi ekoller var?

Cevabım kendimce oluyor. “Yol güzelse yoldaşındandır” kendimize çıkardığım pay anlamında değil, o yolun uyum içinde sürmesiyle ilgili bir algı içinde cevaplıyorum.

Nasıl iyi bir yol arkadaşı, eğitim merkezi, hepsini kapsayacak bir ekol bulabilirim? Dikkat edin NASIL? NASIL? NASIL?… İşte bu soru sizi size vardıracak temel kelimedir. Araştırmanın mükemmeline yönelmişsiniz demektir. Ve algınız sizi yönlendirmeye başlar. Zaten bu yazıyı okuyor olmanız tesadüf olamaz.

Sadece Koçluk alanında değil diğer her konuda bu soruyla iz sürmenizi öneririm. Yaşam koçu/Hayat koçu… Zaten her birimiz hayatının lideri, koçu değil mi? Doğru ekollerden alacağınız eğitimler sizi pratik hayatta da ayakta tutan eğitimlerdir. Bunu deneyimlerinizden anlarsınız. Buna rağmen ilerleme, değişim, dönüşüm kaçınılmazdır. İnsan yemek yemeden duramayacağı gibi öğrenmeden de yaşayamaz.

Bu nedenle Yaşam koçu, Eğitim koçu, Öğrenci Koçu, Hayat Koçu, Yönetici koçu, Doğum Koçu, Yazar Koçu, İlişki Koçluğu gibi alanlarda çok araştırma yaparak acele etmeden ilerlemenizi öneririm.
Dahili doktorlarını düşünün. Her konuda bilgileri vardır. Tek branş yerine bütünsel bakarlar insana. Bu tür ekolleri seviyorum. İşte o temeli alıp, oradan diğer bir uzmanlık alanı seçilip, hepsine vakıf olabilirsiniz. Bu da başka bir yoldur. Ben bunu seçtim.

Koçluk, yol arkadaşlığıdır. Yolunuzu, çözümlerinizi sizin bulmanız için yanınızda durandır. Yol için yolcu gerek, yolcu için hedef gerek. İki kişi ya da takımlarla çıkılan yolda ise UYUM gerek. İşte o uyum “olma halinden yapma haline” geçme sürecidir.

Nasıllarınız bol, araştırmalarınız çok, hedeflerinize varışınız daim olsun.

Bu illüstrasyonu seçme nedenim ise; “İçimizdeki alt kimliklerden çıkıp kendimize nasıl entegre oluruz?” sorusu içindir. İşte bu sorunun cevabı için araştırmaya başlamanız, yol arkadaşlarınızı iyi seçmeniz gerekir. Bunun için en önce iç uyumunuzu, iç temasınızı kurmanız yeterli olacaktır. Sorunuz olursa cevaplamaya hazırım.

Sevgilerimle
BilgeCE
10.02.2020

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.