ŞİLİ-BOLİVYA-PERU Gezi Notlarım
Bu geziye tam sekiz ay öncesinden karar verdiğimde sanki İzmir İstanbul arası bir yakınlığa gideceğiz sanıyordum. İnsan hayallerine yaklaştıkça mesafeleri de azalsın istiyor nedense. Diğer bir anlamda engel tanımamak belki de. Kim deseydi 18 saat bir tüpün içinde okyanus geçeceksin inanmazdım. İzmir-İstanbul, Istanbul-Amsterdam, Amsterdam-Buenos Aires, Buenos Aires-Santiago, dedik…..uçmaktan perişanız deyip bittik!
Söylerken bile nefesi yetmiyor insanın. Sadece Pasifiği 18 saatte bir uçağın içinde kıpırdamadan uçtuğunuzu hayal edin desem gitmezsiniz ama dayanırım derseniz iyi bir deneyim olur.
Bu rota gezisi buna değer!
Öyleyse, ŞİLİ-BOLİVYA-PERU’ya birlikte uzanalım. Hava, kara, deniz yolları halay çekerken biz on iki gün boyunca yüksek rakımlarda ciğerlerimizi genişletmenin ve oralardan tek parça halinde dönmenin tadını çıkardık desek yalan olmaz.
Anladım ki okyanus görmek için yelken, nefes, zaman yakmak gerekiyormuş, ciğer değil😊
Sevgilerimle,
Bilge
PERU
İspanyol koloniyal mimarisinin içinde dolaşan yerel kıyafetli kadınların sırtında yavru lamalar heybelerinde saklı. And dağlarına baktıkça bilgeleşen İnkalıların yüksek yerlere ulaştıkça tanrıya yakın olma çabası. Bu ülke epey mistik!
Peru, ya da resmî adıyla Peru Cumhuriyeti Güney Amerika’nın batısında bir ülke. Kuzeyde Ekvador ve Kolombiya, doğuda Brezilya, güneydoğuda Bolivya, güneyde Şili ve batıda Büyük Okyanus’la sınırlı. Peru’nun yüzölçümü yaklaşık olarak 1.285.216 km2dir. Batısı Pasifik Okyanusu ile örtülmüş. Kuzeybatıdan güneydoğuya doğru uzanan Andes Dağları ülkeyi üç esas bölgeye ayırıyor: Kıyı bölgesi, Sierra bölgesi ve Martana bölgesi. Amazon Nehri And Dağları’nda doğuyor.
Başkent: Lima 7.6 milyon- Lima (Krallar Şehri): Peru’nun siyaset ,endüstri ve bilim merkezi olan Lima krallar’ın şehri olarak tanımlanmış çünkü bu şehrin kurulacağı yer Peru’da her yıl kutlanan 06 Ocak Krallar Şenliği sırasında belirlenmiş.
Resmi dili: Resmi dilleri ise İspanyolca, Aymaraca, Keçuva’dır.
Ülkenin toplam nüfusu: 29.2 milyon kişidir.
Etnik yapısı: %45’ini kızılderililer oluşturur. Kızılderilileri sırasıyla %37 ile Mestizo, %15 ile Avrupalı ve %3 ile Siyahi ve Asyalı etnik gruplar takip eder.
Ülke yönetim biçimi: 8 Temmuz 1821 yılında kurulmuş olan ülkenin yönetim biçimi Cumhuriyettir.
Sıcaklık: Aralık ayında: Lima: 26/20 derece, Cuzco: 16/ 7 derece
Saat Farkı: -8 saattir. Örneğin Peru’da saat sabah 09:00 iken Türkiye’de akşam üstü 17:00’dır.
Para birimi: Peruvian Nuevo Sol’üdür.1 USD = 3.25 Sol’dur.
Din: Ülkedeki dini inanca bakıldığında %81 Katolik, %12 Evangelical Protestanlığına %7’sinin ise diğer dinlere inandığı görülmektedir.
Tarihi: İspanya dönemi öncesi Peru tarihi hakkında, sınırlı bilgilere istinaden ve yapılan tarihi çalışmalardan çıkarılan sonuçlara göre, Peru topraklarında ilk yaşayanlar Panama Boğazını geçen ve Pasifik Okyanusunu aşan göçebe avcıları ve balıkçılık yapan insanlardır.
Peru’da M.Ö. 1200 yıllarından, M.S. 1532 yılına kadar çeşitli medeniyetler gelip geçmiştir. Chavin (Şöven), Klasik, Chimu ve İnka diye bilinen bu dönemlerin sonuncusu olan İnka medeniyeti kıtada ve ülkede en tesirli olanıdır.
İspanyollar ilk olarak 1531 yılında Francisco Pizarro vasıtasıyla ülkeye geldiler. Francisco Pizarro,( Peru’daki İnka topraklarını ele geçiren İspanyol işgalci komutanı. İspanya’da dünyaya gelen dört çocuklu fakir bir ailenin eğitim görmemiş ve yoksul çocuğudur. Babası kraliyet donanmasında bir kaptandır.) İspanya’nın adına başkent olacak yeni bir şehir kurmaya karar veriyor. İlk aklına gelen gelen Jaupa ya da San Gallan. Her ikisini de uygun bulmuyor. Sonunda sırtını Ant Dağları’na dayayan ve Pasifik Okyanusu’nun engin maviliklerine bakan Rimac Nehri vadisinde kurmaya karar veriyor. Tarih 06 Ocak 1535. Şehre de Krallar Şehri deniyor. Yıllar sonra Pizarro, 26 Haziran 1541 tarihinde bu meydandaki sarayında vurularak öldürülür. Mezarı katedralin içinde bulunmakta.
Bundan sonra Lima, Peru’ya İspanya adına gelen genel valilerin merkezi durumunda.Güney Amerika’da iyice yerleşen ve kuvvet bulan İspanyol idaresi, Peru’nun bağımsızlığının gecikmesine sebep oluyor.1821 yılında Arjantinli Jose de San Martin, Peru topraklarını topladığı kuvvetlerle ele geçiriyor.. Arkasından Simon Bolivar ve Antonio J. de Sucre komutasındaki kuvvetler İspanyolları bozguna uğrattıyorlar. 1846 yılına kadar ülke içinde siyasi ve politik mücadeleler baş gösteriyor. Bağımsızlığını ise 1821 yılında kazanıyor. 1822’de kongre bir cumhuriyet anayasasını kabul etti ve 1823’te Jose de la Riva Agüero ülkenin ilk başkanı oldu. 1826 yılında Callao bölgesinin de ele geçirilmesi sonunda Peru bağımsızlığını ilan etti. Böylece Amerika kıtasındaki İspanya İmparatorluğu çöktü.
1879-84 yılları arasında Şili, Peru ve Bolivya’ya saldırdı ve Tarapaca, Tacna ve Arica’yı ele geçirdi. Yıllarca süren mücadeleler sonunda 1929 yılında yapılan bir antlaşmayla anlaşmazlık kesin olarak son buldu. Antlaşmaya göre, Arica bölgesi dışındaki bütün bölgeler, Peru’ya geri verildi.
Katedralin önünde bulunan Pizarro anıtı, 18 Ocak 1935 yılında Peru’nun kurtuluş kutlamaları için dikilmiştir. Her yıl bu tarihte de halk dans ve törenlerle bugünü kutluyor.
1968 yılında yapılan bir askeri darbe ile, Başkan Femando Belaunde Terry görevinden uzaklaştırıldı. 1974 yılına kadar devam eden askeri hükümet zamanında petrol, bankacılık, madencilik ve balıkçılık millileştirildi. 12 yıllık bir aradan sonra Peru, 1980 yılında demokratik hayata döndü.
Peru mutfağı: Peru mutfağı Kızılderili ve İspanyol geleneğinden etkilenmiş. Pirinç yoğun kullanılıyor. Tavuk, domuz, sığır, koyun etini de oldukça fazla tüketmektedirler Peru yemekleri baharatlı ve yağlı.
Görülecek yerler: Eski katedral meydanı, Cusco yerel marketi, Ana meydan, Plaza San Martin, Hükümet Konağı, Santa Domingo Kilisesi ve altındaki dehlizlerde yer alan eski mezar odaları Catacomb, Miraflores ve Aşıklar parkı…
Âşıklar Parkı:
Şehirde üç farklı görüntü var:
Birincisi, lüks lokanta ve barların bulunduğu, şehrin en lüks ve güvenli yeri Miraflores. İkincisi, sömürge binalarının bulunduğu tarihi bölgesi.
Üçüncüsü ise fakir halkın yaşadığı, Barriada diye adlandırılan gecekondular, Machu Picchu.
Müzeleri:
Lima, ana meydan, Plaza San Martin, Hükümet Konağı, Santa Domingo Kilisesi ve altındaki dehlizlerde yatan eski mezar odaları Catacomb. Cusco Katedrali, Basilica and Convent of San Francisco, Lima (Yeraltı mezarına ve ünlü bir kitaplığa sahip, Barok tarzı Roma Katolik kilisesi ve manastırı.)
17.yy Barok tarzı en güzel yapılarından birisi olduğu kabul edilen San Francisco Kilisesinin en önemli bölümü, içerisinde Peru tarihini anlatan 25.000 adet eski kitap bulunan kütüphanesi. Eski dilde yazılan bu kitaplar, şimdi rutubetten dokunulamaz duruma gelmişler.
Tarihi Cusco Şehri: UNESCO Dünya Mirası, Cusco, Güney Amerika kıtasının batı sahillerinin yarısından fazlasını yönetmiş Inka İmparatorluğu’nun başkenti. İspanyollar burayı ispanyollaştırmak için çok uğraşmışsa da hâlâ yerel kültür devam etmekte. Cusco’nun İspanyol kolonyal mimarisinin içinde dolaşan yerel kıyafetli kadınlar ve sırtlarında heybelerindeki yavru Lamalar çok sevimliler..Evcilleştirilmişler!
Tropik Amazon yağmur ormanlarının ve And Dağları’nın arasında kurulmuş bu gizemli şehirde İnka imparatoru Pachacutec’nin 1438-1472 yılları arasında yaşadığı sanılıyor. Pachacutec, Büyük İnka İmparatorluğu’nu kurduktan 54 yıl sonra Kaşif Kristof Colomb Yeni Dünya’yı keşfetmek için İspanya’daki küçük bir limandan gemileriyle yola çıkar. Amerika Kıtaları’nı keşfederek, maceracılara ve işgalcilere buranın kapılarını açar. Francisco Pizarro komutasındaki İspanyollar, Pachacutec’in kurduğu imparatorluğu, İnka’ların daha önce hiç görmediği ateşli silahlar, atlı askerler ve bu toprakların hiç tanımadığı çiçek hastalığı ile yıkar.
Cusco Orta Peru’nun And Dağları platosunda bir şehir olup, aynı isimli eyaletin başkentidir. 3.416 m yükseklikte bir konumdaki Cusco’nun 250.000 nüfusu var. Şehir, bir başpiskopos ve bir üniversitenin merkezidir. İnka Krallığı’nın başkenti olarak değişken tarihi, çevresindeki görülmeye değer yerleri ve Andlar’ın ortasındaki konumu ile sahip olduğu doğa güzellikleri şehri, çok sayıda turist çekiyor. Cusco şehrinin tarihi bölgeleri 1983 yılında UNESCO tarafından bir Dünya Mirası olarak ilan edilmiş.
Machu Picchu: İnka Uygarlığı’nın antik şehri Machu Picchu, Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biri.
Peru Bolivya sınırında 4600 metre yükseklikte dolandığımız için bedenimiz oksijen azlığına alışmış durumda. Cuzco’da deniz seviyesinden 3400 metre yükseklikten; “İnkaların kayıp şehri” Machu Picchu’ya, yaklaşık 2,430 metreye iniyoruz. Cuzco’dan trenle 4 saatlik bir yolculuk sonra otobüsle yarım saatte Machu Picchu’ya çıkıyoruz. 15.yy güneşi diyorum buraya. Machu Picchu, Andes dağlarının tepesinde. Yamaç teraslarının tarımcılığı, kralların yazlık evleri, taş yapıları, halkın yaşadığı mahalleler, kraliyet ailesine ait evler, rahiplerin yaşadığı kutsal alanlar ile çok bilgiye sahip. Hayret içinde geziyoruz burayı.
Yükseğe çıktıkça tanrılara yakın olduklarını düşünen İnkalılar gibi hissetmeye çalışıyoruz.. Zira bu muhteşem eserlerini nasıl yapmış olabilirler? Taş işçiliği, mühendislik bilgisi gerektiriyor. Kesilen granit taşları buraya nasıl getirdikleri anlaşılmış değil, taşlar arasında harç yok, arasına kağıt bile giremiyor. Su kanalları tarlaları anında suluyor, taraçalar da şehri toprak kaymalarına karşı koruyor, yağmurdan faydalanan bir medeniyet! .
Bu medeniyet/İnka İmparatorluğu düşüşe geçince, bir zamanlar 1000 kişinin yaşadığı bu canlı şehir terk edilir ve yaklaşık 500 sene tarihten silinir.
İnka’lar, şehri korumak ve saklamak için Machu Picchu’ya giden yolları ve geçitleri ortadan kaldırmışlar. Bölge çok yağmur aldığından, kısa zamanda büyüyen bitkiler bütün şehri kaplamış ve İspanyollar burayı bulamamış.
Amerikalı Profesör Hiram Bingham tarafından 1911 yılında keşfedilen bu Antik İnka şehri, And Dağları’nda 2 bin 360 m. yükseklikte bir vadi üzerinde kurulmuş olup Peru’nun Cusco şehrine 88 km mesafede. Şehir, İnka’lı bir hükümdar tarafından 1450 yılları civarında inşa ettirilmiştir. İspanyol istilacılar 1532 yılında buraları işgal ederken sık dağlar arasında kalmış bu şehir, istilacılar tarafından fark edilmemiş ve bu sayede zarar görmemiştir. Machu Picchu 200’den fazla merdiven sistemiyle birbirine bağlı olan taş yapıdan oluşur. Şehrin 3 bin basamağı bugün hâlâ gayet iyi durumda olup dünya’nın en önemli arkeolojik buluşlarından biri olmuş. Dünyanın en ünlü ve önemli arkeolojik sit alanlarından biri olan İnka yerleşimi günde binlerce turistin akınına uğruyor. 2000’deki rakama göre turist ziyaret sayısı yıllık 400,000 civarındaymış.
Yaklaşık iki saat durabiliyorsunuz bu şehirde. Yerli rehberlerle geziyorsunuz ve sürekli yürüyüş halinde turu bitirmeniz bekleniyor. Oturayım saatlerce seyredeyim deme lüksünüz yok. Bol bol fotoğraflar ışığın ve doğanın tadını çıkarın derim.
Başka bir gezi için uzun süre bekleyeceğim. Bu rota yorucu ve mistik. Anlamını sindirmek zaman alacak😊
Lütfen Dikkat! Bu sayfada yayınlanan içeriklerin tüm hakları © Bilge Öztoplu’ya aittir. İçeriklerin izinsiz olarak; kopyalanması, çoğaltılması ve dağıtılması yasaktır.