Haber Hürriyeti-Mutluluk Bilgeliği, Fahriye İpekçioğlu

Haber Kaynağı: Haber Hürriyeti

Tarih: 07 Aralık 2016

BADEMLİ KÖYÜ’nden yazın dünyasına GÜNEŞLER doğuyor

İZMES ( İzmir Edebiyat ve Sanat ) TOPLULUĞU olarak gittiğimiz İzmir’in Dikili İlçesi Bademli köyü’nde Mehmet Ertuğrul Denizolgun Ortaokulu öğrencilerinden 14 fidanın filizlendiğini, Türkçe Öğretmenleri Mücerret Hocalarının çapaladığı, hazırladığı topraklarında yeşerdiklerini görmenin ulaşılmaz mutluluğunu yaşadık.

35 yıl değişik üniversitelerde Atatürkçü-Çağdaş Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenleri yetiştirmiş olmanın kıvancını ve gururunu, Bademli köyündeki 12-14 yaşlarındaki filizleri ve onları yetiştiren Türkçe öğretmenlerinin çabalarını görünce tekrar yaşadım.

Sevgili yazarımız Bilge ÖZTOPLU’nun merhum Babası Ali Haydar ÖZTOPLU adına, Türkçe Sınıfı’nda oluşturduğu kütüphanenin de aynı gün açılmış olması ve Bilge ÖZTOPLU’nun yazdığı “ MUTLULUK BİLGELİĞİ” kitabında, yine Türkçe öğretmenlerinin çabaları sonucu geleceğin yazarlarını keşfetmiş olması ve kitabında onlara yer vermiş olması imza gününde 14 fidanımızdan imza almamız , bizlere “ olmamız gereken yerde ve etkinlikte olduğumuzu “ öğretti,günün anlam ve önemini, .kıvancımızı arttırdı.O küçük yüreklerin birer yazar olabilme sevdasıyla heyecan ve coşkuları geleceğimize daha umutla bakmamıza neden oldu.

Kitabın “ Sunu” bölümünde Bilge ÖZTOPLU şöyle diyor :” Mutluluk Bilgeliği, çıkış noktasıyla mutlu olmayı tercih etmektedir. İstemek ile tercih etmek arasındaki fark,kabul vermek ile kabul etmek arasındaki ince bir çizgidir.Tercih ettiğiniz mutluluk;sonuçlarına bağlı kalmadan seçim yaptığınız olgu üzerinedir…” “ Kendiliğinden kendini doğuran yazım süreci 14 çocuğun bilmeden öğretinin içine, benim yazı dünyama sızması ve bu yolda mutluluğu deneyimlerken ağaçların arkasından bana eşlik eden köy çocuklarının bana yoldaşlık ve ileride potansiyel yazarlık serüvenidir.İstediğim kavramları yazıp bana sevgi köprüsünden gönderdiler.Öğretinin amacı; evrensel olarak BİR’liğe mutlulukla beraber yürüyebilmektir .” Ve “ Sevgiyi yaşama yolunda hep mutlu kalın “ diye bitiriyor Sunu bölümünü.

Çocuklarımız bolluk, bereket kavramları için şunları söylemiş kısaca : BUSE : “ … Sevgi de bir bolluk ve bereket örneğidir, ELİF MAYA :”……. Gönülden paylaşmak bolluğun ilk aşaması olabilir .”GONCA: “ İsrafın olmadığı her yerde bereket, bereketin olduğu her yerde bolluk vardır .” İDİL: “…….Benim bolluğum,bereketim yeni keşfettiğim duygularım,arkadaşlarım ve ruh hallerimdir .”ANKA : “ ……..İyilikler karşılığında bulut gelir,bulut gelince bereket yağmuru sağanak olarak geri döner.”Farkındalık konusunda ise Türkçe Öğretmenleri Mücerret Hoca’nın verdiği konuyu şöyle açıklayanlar olmuştur. Örneğin ; SILA : “ ……bilinçle başlayan her şey farkındalıkla son bulur .”, EFSANE: “ ……..Çalışarak , çabalayarak ,araştırarak çok şeyin farkına varmayı başarabiliriz.” İDİL: “ …….. Yanlışımız az, doğruluğumuz çok olsun .”ANKA :” …….. Ayrıca bir uyanıştır ki hayatımızdaki tüm anıları anlamaya, yaşamaya niyet ettirir.”

BERFU öğretmenin de bu etkinlikte büyük payı olduğunu da belirtmeliyiz. Yazarımız bir bölümde şöyle diyor :” ……… Berfu öğretmeni duymak gerekiyordu. Yaşam otobüsünde giden herkesin bu dünyaya söyleyecek en az birkaç sözü olmalıydı…….”.” Söz alan Mücerret Hoca çok heyecanlıydı. Öğrencileri ile gururlanıyordu, çocukları gibiydi hepsi, ”Yazar Hanım’a şöyle bir yazı yazdım “ diyordu.” Deniz, kum, güneş… İnsanıyla doğasıyla sımsıcak bir köy, Bademli .Bu köyde özgür ve mutlu çocuklar yetiştirmeyi amaç edinmiş bir okul…………. Okulumuz bir köy okulu olmasına rağmen, birçok alanda başarılara imza atmış bir okuldur…….Örneğin geçen yıl ilçemizde ilk kez TÜBİTAK Bilim FUARI’nı gerçekleştirdik. TEOG sınavında ilçe ikincisi olduk. Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu Bana AB’ yi Anlat Slogan Yarışması’nda İzmir Birincisi ve Türkiye Dördüncüsü olduk. Buna benzer onlarca başarıya imza attık. Bu okulda göreve başladığım ilk yıl, idarecilerimizden seçmeli ders olarak yazarlık ve yazma becerileri dersinin seçilmesi talebinde bulunmuştum ve bu talebim kabul edilmişti… Ogünden bugüne öğrencilerimin yazma becerilerinde öyle büyük gelişmeler oldu ki, son bir yılda minik yazarlardan oluşan bir grup görmeye başladım…….. Bu düşünceler ile yola çıkmışken ,bir Türkçe öğretmeni olarak, o kendi dünyalarından çıkan bir cümlenin, bir paragrafa dönüştüğünü gördüm……” Ve MÜCERRET HOCA’nın yazarımıza yazdığı mektup şöyle sonlanıyor “ …..Çocuklar için bu köye yazarlar, şairler, eğitimciler gelmeli, okulda duygular harmanlanmalı, bu yazılan yazılar nasıl kendi özellerinde kalmaz da paylaşılır?………… Yüreği halen çocuk olan, çocuk yüreği ile Bademli Köyü çocuklarının yüreğine dokunabilecek yazar ve şairlerimizi köyümüze bekliyoruz…..” Bir köy öğretmenimizin bu kutsal dileğini kabul edip, İZMES( İzmir Edebiyat ve Sanat ) Topluluğumuza sunan yazarımız Bilge ÖZTOPLU’ya Pazar tatilini bile bırakıp bizlere katılan tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ederim. Çok verimli ve yararlı bir gün geçirdiğimizin umarım farkındasınız.

Yazarımız mektuptan ne denli etkilendiğini belirttikten sonra, şöyle devam ediyor.: ” …..Ve geri dönüşümü, kat kat aldığım mutluluğu yaşıyorum şimdi, işte kitabımın ana teması da budur….. Mutlu olmayı tercihle isteyin,yöntem kullanın,gerçekleşsin,gerçekleşmesin yine de mutlu olun……….. Lütfen kocaman alkışlarla bu geleceğin yazarlarını sırayla kürsüye,konuşma yapmaya çağırıyorum.” BUSE: “……Gerçekten yazı yazmak bir beyin egzersizi gibi, hele de sakin, sözsüz, müzik eşliğinde harika yazılar ortaya çıkardığınızda rahatlarsınız, içinizdeki duygular kıpır kıpır olur ve diğer hoş duyguları da harekete geçirmiş olursunuz……. SILA: ….. Bir yazar olmak, dünyanın arkasındaki gizli ve görkemli bahçeyi görmek demektir. O bahçeyi bulduğunuz zaman nasıl bir engel çıkarsa çıksın,onu yıkmayı başarırız…… Ama yine de daha iyi bir bahçeye koşmaya çalışın……. EFSANE: Başta Mustafa Kemal ATATÜRK’e teşekkür ediyorum, Onun sayesinde buralara gelebildik, O’ nun yolunda yürüdük, yürümeye de devam edeceğiz. Daha sonra Canım Annem, senin hakkın ödenmez, benim hep arkamda oldun, benim hayallerle dolu bahçeme su serptin ve benim çiçeklerim büyüdü. Hayat suyuydu o benim için ; Teşekkürler. Aileme de teşekkür ediyorum. Arkadaşlarım da benim arkamda duran diğer kişiler. Sizlere de minnettarım……. Ve teşekkürler hayat ! benim kaderimi bu kadar iyi belirlediğin için……….. ASUDE : …….Bu yüzden hayata biraz şans tanıyın. Hayatın sizi sürüklediği yer, belki de en olmak istediğiniz yerdir……… BAHAR NAMA : ……İnsanlar benim kitaplarımı okuyunca heyecanlanıyorlar mı ? diye düşünmek çok heyecan verici bir şey. Kitap benim dünyam, yazarken o değişik dünyada adeta kayboluyorum, kendimden geçip gidiyorum.. Kalemi elime aldığım zaman , bir daha bırakmak gelmiyor içimden……….. ORÇUN ELDEMİR : …..Bakın Türkiye’de benim kadar , hatta benden daha iyi yazar olacak çok çocuk var, ancak bu çocukların yeteneklerinin ortaya çıkarılması , ellerinden tutulması gerek. Benim yazarlığa başlamamda Türkçe öğretmenimin katkısı büyüktür…….. Elif TSINTSADZE : …….Yazar olmayı çok istiyor ve seviyorum. Çünkü yüreğimden geçenleri yazıya dökmeyi ağımız küçük seviyorum………. SERHAT : Bu yaşta yazar olmayı istemek hiç de zor değil bence. Yeter ki ilham kaynakların olsun. Benim ilham kaynaklarım yaşadığım hayat, doğa, arkadaşlarım ve öğretmenlerim ……..” ANKA : …..Teşekkür eden ruhumun içindeki minik askerleri salardım huzurlarınıza. Savaşçılarım, bu savaşı yenmeye yardım eden bütün seyircilere teşekkür dileklerimi sunarlardı……. Ruhunuzda barınan savaşçılar ile iyi yaşamlar….. ÇAĞDAŞ : umudunuza özgürce koşun. Korkunun seni mahkum etmesine izin verme, umudun ise seni özgür bırakır. Her zaman özgürce yazmalısınız. DAMLA : ……..Yazar sözcüğünün ayrı bir özelliği vardır ki, bunu sadece yazanlar ve yazar olanlar bilir. Birlik ve beraberlik içinde bu toplumu, severek, yazarak okuyarak daha da geliştirmek dileğiyle…….. GONCA : ………Hayal ettim, umuda yolculuktu benimki, yazmak, vazgeçilmez bir tutku, sonsuz bir mutluluktu……. Hayatta başarılı olmak isterseniz bu, önce sizi anlatan bir yazı olsun….. Beni güçlü kılan bu yazma duygusunu herkese tavsiye ediyorum…….” “ Ve perdeye yansıyan son omzunuza konmasında, bir çocuğun sonsuz kahkahasında, bazen de kendinizi gerçekleştirmek için , vazgeçmeden inatla verdiğiniz, kendiniz kalma savaşındadır. Belki de bırakacağımız küçük bir İZ ‘ dedir. Hayatımıza girenler de eğer bizde bir bakış, bir gülüş, bir öğreti bırakmışsa mutluluğa dair, mutlaka bir şeyler de öğrenmiş oluruz …… BİTMEYEN SONSUZLUKTUR YAŞAM. GÜLÜŞLERİNİZİ BIRAKIN Kİ ÇOCUKLARIMIZ MUTLU YAŞASINLAR.”

İzmir’e dönüş yolculuğumuzda bu desteğe, bu ışığa gereksinimi olan nice aydınlığa hasret köylerimiz olduğunu anımsayıp , etkinliklerimizin çoğunlukla köy okullarında devam etmesini diledik.. Zira bir çok çözümsüz kalan konularda, çocuklarımızın keskin zekasının ürettikleri ve yazdıkları çok etkilemiş ve bu konuda şevkimizi arttırmıştı. Kısacası anladık ki; çocuklar bizim özgür, bağımsız ve olduğu gibi doğal olmayı ve öyle kalmayı seven yanlarımızdı.

Yazarımızın ve yazar adayı çocuklarımızın yüreklerine, kalemlerine sağlık. Onlara Sevgi, Barış ve Hoşgörü dolu bir dünyada başarılar dilerim.

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.