İlişkilerde Kıskançlık

“Çok kıskancım çoook. Aşamıyorum.”

“Kıskançlık bir duygudur. Karşımızdakini kaybetme korkusuyla filizlenen onu başkasıyla paylaşma zorunda kalmayı hissetmeye karşı gösterdiğimiz, iç dünyamızda oluşan duygusal bir tepkidir.

Kıskançlık içsel eksikliklerimizden kaynaklanır. İlişkiye, ihtiyaç duyduğumuzun göstergesidir. Kıskançlık zarar verecek boyutta değilse ilişkiye olumlu yansır. Kıskanılan kişiyi önemli, ihtiyaç hissedilir hissettirdiği için onu ilişkiye bağlar. Kıskanılan kişi kendini değerli hissedip, kaybetme korkusu yaşamaz ve ilişkiyi elinde tuttuğunu sansa da bu da sağlıklı değildir.

Sorun duyguyla ilgili değil, kıskançlık duygusunun ifade biçimiyle ilgilidir. (Bunu sergileyenleri eleştirdiğimizde kıskanmanın normal olduğunu savunurlar)

Kadın-erkek ilişkilerinde kıskançlıkla ilgili sorun, duyguların yoğunluğunda ve gösteriliş biçiminde ortaya çıkar.

Birey, korku ve kaygıları nedeniyle bu duygusunu açıkça ifade etmekten kaçınır, farklı şekilde yansıtır. Suçlamak, yargılamak, umursamaz davranmak, aynı şekilde karşılık vererek ilişkiye zarar verir. Bu yüzden birey anlayış yerine tepki görür, hatta ilişkisini kaybeder. (Çocuk kıskanır benmerkezci davranışlar sergiler, kıskançlık duygusunu inkâr eder, yaramazlık yapar. Çocukluk dönemimizden kalan kıskançlık duygusu davranışlarımızı değiştirmemiş olmamız, kendimizi yetişkin bir kişilik olarak ifade edemeyişimizdir.)

Kıskançlık duygusu hepimizde vardır. Doğru şekilde ifade edilmelidir. Hissedildiği gibi aktarılırsa ilişkiye derinlik, bağlılık kazandırır. Kişilerin bağlanmasını hızlandırır, karşıdaki kişiye duyulan güven duygusunun gelişmesini hızlandırır.

Bu duyguyu olduğu gibi aktarmak zordur. Kıskanmaktan korkmak, açığa çıkmasından kaygı duymak sık yaşanılan durumlardır. Zihni meşgul eder, kendimize güvenimizi azaltır, gerginlik yaşarız, tedirgin oluruz. Psikolojik yapımızı bozar. Aşırı durumlarda kıskançlık krizleri baş gösterir.

Bu nedenle, (temelde mücadele edilmesi gereken duygudur)

  • Kişi tarafından bu duygu kabul edilmelidir.
  • Karşıya zarar vermeden ifade edilmesi gerekir.
  • İlişkide bu duygunun anlaşılması ve olabildiğince azaltılması için çaba harcanması gerekir. Çünkü her iki tarafa zarar veren duygudur.

İlişki başındaki kıskançlık sorunlu davranışlardır. Karşısındakinin ne hissettiğini neyi beklediğini düşünmez. Ben merkezli oldukları için duyguları geçicidir. Çok kıskanırken, birden ilişkiden ayrılabilirler. Paylaşımların yaşandığı bir ilişkide ortaya çıkan kıskançlıklar ise, karşımızdakiyle yaşadıklarımızı başka birisiyle yaşayamayacak olmamız nedeniyle ortaya çıkar. Bu kıskançlık değerlidir. Karşısındakine hoyratça davranmaz, kalbini incitmez, ona değerli olduğunu hissettirir.

Erkek kıskançlığı: Aldatılmak erkek için güven kaybı ile birlikte çevre tarafından yargılanan bir durumdur, aşağılayıcıdır. Erkeklerin aldatılma ile ilgili yoğun korkuları kıskançlığın ifade biçimine yansır. Kıskançlığı duygu olarak ifade etme yerine, aldatılma ihtimalini ortadan kaldırmak için, ilişkide yasaklar koyar, takip eder, kontrol eder, denetler. Aldatılma olmamasına rağmen gösterilen bu aşırı tepki onun bilinçaltındaki aldatılma korkusunu işaret eder.

Aldatılmaktan değil, aldatılmış erkek olmaktan, çevresi tarafından bu şekilde algılanmaktan korkar. Kıskanılmayı seven kadın bunu sevgi olarak değerlendirir. Kaybetmeyi sevmeyen kadınlar, ilişkide bütün sorumluluğu erkek üzerine bırakmaya çalışır. Bu ilişki olmaktan çıkar. Kadınlar ilişkide yasak koymada zorlanır. Erkekler bunu erkekliklerine yapılmış saldırı, yıpratılma olarak görür bu aşağılanma davranışına tepki gösterirler.

Kadın kıskançlığı: Kadınlar kıskançlık duygusunu hissettikleri gibi göstermeyi de sevmezler. Bu karşımızdakine ihtiyaç duyduğunu gösterir diye algılarlar. Bu ihtiyaç anlaşılırsa bize bencilce davranılmasından korkarız. Kıskançlığımızı korkularımız kaygılarımız olarak çarpıtarak gösteririz.

Bu çarpıtılan duygular suçlama, yargılama, umursamazlık ya da aynısı ile karşılık verilerek yansıtılır. Bu da karşısındakini değersiz hissettirir.”

İlişkiler Okulu/ Sayfa 378

Bilge Öztoplu

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.